TERSANE Mİ “TOPHANE” Mİ ?
TDİ Yönetim Kurulu’nun
Camialtı Tersanesi’ni kapatma kararı ile ilgili ilk yazımızı, Serdari’nin
Nesini söyleyim canım
efendim,
Gayrı düzen tutmaz sazımız
bizim…
diye başlayan dörtlükleri ile
bitirmiştik.
Yazıda
yer verdiğimiz son dörtlüğün son iki kıtası ise;
Mamurlar yıkılıp viran
olacak,
Akıbet dağılır ilimiz
bizim.
şeklindeydi.
İtiraf etmek gerekir ki, bu
dörtlükleri aktarırken “biraz abartmıyor muyuz?” diye biraz düşünmüş; “teşbihte
hata olmaz” diyerek devam etmiştik. Ama, başımıza bunun da geleceği, aklımızın
köşesinden bile geçmemişti; geçemezdi.
Aldığımız son haberlere göre,
Camialtı’nın hemen yanıbaşındaki bitişik Taşkızak Tersanesi de Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yeni bir kararı ile Kasımpaşa Spor
Kulübü’ne devrediliyormuş.
Bu haber eğer doğru ise,
Camialtı’nın faaliyetine son verme kararının arka planı da böylece aydınlanmış
oluyor. Çünkü Camialtı’nın arazisinin yarıdan fazla bölümünün esas sahibi
Taşkızak Tersanesi. Böyle olunca da alınan karar(lar), iki tersanenin birden bir spor kulübüne devredilmesi
anlamına geliyor.
6 asıra yaklaşmış bir endüstriyel
tarihi mirasın, dünyanın 600 yıla yakın süredir hala üretimine devam eden tek
sanayi tesisinin; ülkemizde mühendislik eğitiminin başladığı Mühendishane-i
Bahri-i Hümayun’un kurulduğu ve içinde yer aldığı, bu yanıyla yıllarca eğitimin
üretimle iç içe sürdürüldüğü; hastaneleri, ibadethaneleri, işçi konutları vb.
yaşam alanlarıyla Kasımpaşa semtini var eden ve yaşatan bu eğitim-üretim-yaşam alanının;
Başbakan’ın futbola Camialtı Spor Kulübü’nde başlamış olması dışında “spor”la herhangi
bir ilgisinin bulunmadığı da malumdur.
Bu durumda bu kararları
anlamlandırabilmek için geriye bir tek seçenek kalıyor: Birileri Tersane-i
Amire ile Tophane-i Amire’yi karıştırmakla kalmamış; savaş topuyla futbol
topunu da birbirlerinden ayıramamış olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder